Hristiyan bir toplumda Yahudi ,almanca yazan Çek ,sanat düşmanı bir ailede sanatsever .Alman edebiyatına büyük şaheserler bahşeden ,okudukça düşündüren, yirminci yüzyıl dünya edebiyatının en önemli yazarlarındandır Franz Kafka. ”Kendimden başka hiçbir eksiğim yok “diyerek aslında herkesin eksikliğini tamamlamaya çalışmıştır yazar . Eserleri ise hep bu sözünü ettiği eksiklik ve zayıflıklarla doludur .
Bir sabah uyanır , bakarsınız ki bir örümcek oluvermiş, bazen de uyanır ki mahkeme salonunda bir davada yargılanıyor. Sonrasında ise içindeki eksiklikleri bir nebze de olsa romantizmle susturmaya çalışır. Mektuplar yazar Milena ’ya “benim mutluluğum sende erimektir” der ona .İki kez nişanlanır Felice ile ama evlenemez . Son olarak da ölmeden önce adını sayıkladığı Dora . Ve kırk yaşında bir ölüm . Bütün eserlerimi yakın demesine rağmen ölümünden sonra çıkan kitabı “Şato”. Kendinden yola çıkarak yazdığı bu kitabında bürokrasiye karşı verdiği savaşı anlatır. Kendini kabul ettirebilmek için kafese girmeye razı olur bu romanında .Onun için yaşam sorumluluklar yumağı içinde insanların özgürlük yanılsamaları ile avunduğu kocaman bir kafesten başka bir şey değildir . Dava adlı kitabını da bu düşünceler üzerine kurgulamıştır. “Kafesin biri , bir kuş aramaya çıktı “ sözüyle insanoğlunun içine doğduğu toplumun tüm kurumlarıyla birlikte bireyi nasıl esirleştirdiğini vurgulamıştır.
Birey olarak Kafka’dan farkımız olmadığı gibi ,onun içinde bulunduğu zayıflığı , güçsüzlüğü ve çaresizliği de içimizde barındırırız. Dolayısıyla Kafka ,eserlerinde kendini yazarken aynı zamanda bizleri de yazmıştır. Bu nedenledir ki çağımızı ve kendimizi tanırken Kafka’sız çözümlemeler hep eksik kalacaktır. Kafka kendisinin eksikliği içinde ortaya çıkardığı yapıtlarıyla bizleri tanımlar .
Kafka dil ile Ekim 2022'de yollarımız kesişti. Sıfırdan Almancaya başlayıp kolay olan A1 ve A2'nin ardından daha zor olan B1'kursunu Elif Gür hocam sayesinde anlaşılabilir bir şekilde tamamladım. B1 seviyesine kadar katkı sağlamış olan tüm hocalarıma Teşekkürler.