TUS kursu yerine Almanca

Bilindiği üzere tıp fakültesini kazanmış bir öğrenci, tıp eğitiminden sonra TUS sınavına girmeden maalesef uzman bir doktor olamıyor. Maalesef dedim çünkü bu sınav açıkça şunu söylüyor: "Evet biz Tıp Fakültesi diye bir okul açtık ama açtığımız okulda kendi öğretmenlerimizin verdiği eğitime güvenmiyoruz." Sizce de yeterince aşağılayıcı değil mi?

Peki, nedir bu TUS sınavı? TUS 6 yıllık tıp eğitimi sonrası mezun olan doktorların uzmanlaşmak istedikleri alanı seçmesi için gerekli olan bir sınavdır. Zorunlu değil ama gereklidir çünkü her hekim adayı fakülteye bir hayalle girer, devamında o hayali gerçekleştireceğine inanır ve en sonunda TUS gibi bir engelle karşılaşıp tökezler. Ya istediği, hayal ettiği bölümü kazanamaz ya da hayal ettiği bölümün TUS puanı çok az olduğu için hayallerinden vazgeçer. Diğer bir tabirle, sevdiği meslekte nefret ettiği bir işi yapar.

Peki, kolay mı bu TUS sınavından geçmek? Belki akla gelen ilk cevap: "Ne kadar ekmek o kadar köfte" olacaktır ama bu sınavdan yüksek puan almak için son 2 yılını TUS dersanelerinde çürütürler. Üstelik bu sınava 3 girişine rağmen hiçbir uzmanlık alanı kazanamamış veya istediği branşı kazanamayan hekimleri düşündüğümüzde bu sınavın ne kadar zor olduğu az çok anlaşılmaktadır.

"Peki, bunun için ne yapılabilir, TUS sınavına girmeden de uzman hekim olunabilir mi?" diyenler oluyordur. Başlıktan da anlaşıldığı gibi TUS yerine Almanca çalışarak bu dertten çok rahat kurtulabilirsiniz. Almanya, giderek artan doktor ihtiyacını karşılamak için yurt dışından doktorlara yeni bir hayat vadetmektedir. Uzman hekimlere çalışma imkanı sunduğu gibi, pratisyen hekimlerin de uzmanlık eğitimini tamamlamaları ve insanlara faydalı yani tam anlamıyla gerçek bir hekim yapmak için tabiri yerindeyse kesenin ağzını bol bol açmaktadır. Tıp bilimine yapmış oldukları katlılarla dikkat çeken Almanlar, diğer tüm ülkelere güvenirler. Bunun sebebi elbetteki tıp kanunları yazmış olmalarıdır. Ancak böylesine kutsal bir meslek için temel şart iletişimdir ve iletişmek fiili her dilde işteş yani en az iki kişiye ihtiyaç duyulan bir eğlemdir. Bu noktada tüm hekimlerinin Almanca'da iletişim kurabilmelerini isteyen Almanya, istemekle kalmayıp doğal olarak bu bilgi birikimini tasdik etmenizi de sizden beklemektedir. Belgeleme işleminde başvurulacak kurumlar ise aynı zamanda kurumumuzun da iş birliği içerisinde olduğu TELC, Goethe ve TestDAF kurumlarının yapmış olduğu sınavlardır. Bu sınavlardan B2-C1 düzeyinde alınan bir sertifika, Almanya'da karşınıza birçok uzmanlık alanı sunabilir. Birçok diyorum çünkü elbette dünyanın her yerinde olduğu gibi Almanya'da da belli başlı bölümlere ilgi yoğundur. Bunlar cerrahi bilimde Göz, Plastik Cerrahi; dahili bilimde ise, Psikiyatri, Biyokimyadır. Bu uzmanlık alanları için ekstra özellikler de sizden bekleyebilir, bazı zorluklar karşınıza çıkartabilirler. Ancak unutulmamalıdır ki, bu istekler sizin şevkinizi kırmaya yönelik değil tam aksine o bölümü ne kadar çok istediğinizi ölçmek ve sınamak üzerinedir. Bir örnek vermek gerekirse Psikiyatri gibi konuşmanın temelde olduğu bir bölümde gayet doğal olarak C2 dil seviyesi istemektedirler. Bu yüksek ihtisasın bitiminde ise, eliniz kuvvetli olduğundan istediğiniz herhangi bir yan dal ya da tamamen aykırı bir uzmanlık alanı seçebilir ve doktorluk hayatınıza siz hangisini tercih ederseniz onunla birlikte devam edebilirsiniz.

Yani diyeceğimiz şu ki TUS yerine Almanca öğrenerek Almanya da uzmanlığınızı yapmanız size birçok açıdan daha avantaj getirecektir. Hiç şüphe yoktur ki en önemli getirisi uzmanlığınızın tanınmasıdır. Daha amiyane bir tabirle, uzmanlığınızı bitirmenize yaklaştıkça "Acaba bugün hangi ülkede doktorluk yapsam?" diye düşüneceksiniz. Kullandığınız materyal ve gereçleri, her nerede icat edilirse edilsin ilk kullanan siz olacaksınız. Almanya araştırma kurumu verilerine göre, 2006 yılında sadece tıp harcamaları, Türkiye'nin dış borçları toplamının yarısı kadardır. Sadece 2 yılda ve sadece tıp alanındaki giderleri ile Türkiye'nin tüm dış borçlarını kapatacak kadar büyük bir ekonomi, elbetteki size sonsuz araştırma fırsatları da sunacaktır.

Almanya'da hastane ya da klinik ortamı nasıldır? Eğer Almanya'dan değil de bir başka ülkeden bahsediyor olsaydık sorumuzun cevabı elbette: "Yere göre farklılık gösterir" olurdu. Ancak Almanya'da durum biraz daha farklıdır. Almanya'da rütbenizin pek de bir önemi yoktur çünkü Almanlara göre temel mantık: "İnsan: ismi, cismi, yaşı, dili, dini, ırkı vesaire ne olursa olsun insandır." mantığıdır. Dolayısıyla Almanyadaki herhangi bir hastanenin herhangi bir bölümünde ve herhangi bir kademesinde olun, çağrılma şekliniz hep Bay ya da Bayan olacaktır.

​

Aylık ücretim ne kadar olacak? Bilindiği üzere Almanya sosyalizmi benimsemiş bir devlettir. Bu yüzden hiç kimsenin aç ya da evsiz daha doğru bir tabirle, temel hak ve hürriyetlerinden en ufak bir taviz bile vererek yaşamasına izin vermez. Dolayısıyla Almanya'da ister çalışın ister çalışmayın aç kalmayacaksınız. Ancak bu sistemi Türkiye şartlarından ayıran temel bir nokta da şu: Statü farkını önlemek adına hiç kimse de aşırı zengin olmayacaktır. -Elbetteki bahsettiğimiz durum devlet memurluğunda geçerlidir. Özel şirket ya da benzeri kurumlar için vergiler hüküm sürmektedir.- Bu da demek oluyor ki: "Evet, şu anda yaşadığınızdan çok daha kaliteli bir hayat süreceksiniz ancak unutmayınız ki bu yaşamı Almanya'da herkes zaten sürmekte." Bu noktada zannediyorum nicel anlamda alacağınız maaşın hiçbir manası olmayacaktır. Çünkü Almanlara göre aldığınız maaş, sadece birkaç rakamın yan yana gelmesiyle oluşmuş bir sayıdır. Ayrıca yeni girişimlerinize de devlet tam destek vermektedir. Yeni bir hastane ya da muayenehane açmak istediğiniz takdirde sizden istenecek tek bir söz vardır. Vergilerinizi yatırmak.

Peki Almancayı nasıl öğreneceğiz diyenler olacaktır. Bunun için kesinlikte düzgün bir kursa gitmenizi ve gittiğiniz kursun Goethe ve TELC sertifika sınavlarına yönelik eğitimler verdiğine dikkat ediniz. Kurs arayışına çıkmadan önce kurs seçiminde nelere dikkat etmeniz gerektiği ile yazımızı kesinlikle okumanızı tavsiye ederiz.

​

Bunun yanı sıra sorularınıza cevap vermekten mutluluk duyacağımızdan ve cevaplamak noktasında elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz. Unutmayın burada bilmek için hiçbir ücret ödemenize gerek yoktur. Ta ki bilmek istedikten sonra. Okuduğunuz için teşekkür ederiz. kafkadil.com

​

Hayat risk almasını bilenlerindir.

Online Almanca Kursları için Tıklayınız!

Statt TUS-Kurs – Deutsch lernen?

Wie bekannt ist, kann ein Student, der ein Medizinstudium aufgenommen hat, leider ohne die Facharztprüfung (TUS) kein Facharzt werden. Ich sage leider, denn diese Prüfung sagt im Grunde Folgendes: „Ja, wir haben eine medizinische Fakultät eröffnet, aber wir vertrauen der Ausbildung, die unsere eigenen Lehrer dort geben, nicht.“ Ist das nicht schon an sich ziemlich erniedrigend?

Was ist also diese TUS-Prüfung? 

Die TUS ist eine Prüfung, die nach dem sechsjährigen Medizinstudium erforderlich ist, um sich auf ein Fachgebiet zu spezialisieren. Sie ist zwar nicht obligatorisch, aber notwendig, denn jeder Medizinstudent beginnt das Studium mit einem Traum, glaubt daran, diesen Traum zu verwirklichen – und am Ende stolpert er über das Hindernis TUS. Entweder kann er den gewünschten Fachbereich nicht erreichen, oder er gibt seinen Traum auf, weil das gewünschte Fachgebiet zu niedrige Punktzahlen verlangt. Anders gesagt: Er übt einen Beruf aus, den er liebt, aber in einem Bereich, den er hasst.

Ist es einfach, die TUS zu bestehen? 

Die erste Antwort, die einem in den Sinn kommt, ist vielleicht: „Wie man sich bettet, so liegt man“, aber um bei dieser Prüfung hohe Punktzahlen zu erreichen, opfern die Studierenden oft zwei Jahre in Vorbereitungskursen. Wenn man bedenkt, wie viele Ärzte trotz dreimaligem Antreten die Prüfung nicht bestehen oder nicht den gewünschten Bereich erreichen, wird deutlich, wie schwer sie ist.

Was kann man also tun?

Gibt es einen Weg, Facharzt zu werden, ohne die TUS zu absolvieren? Wie aus dem Titel ersichtlich, kann man sich stattdessen auf Deutsch konzentrieren und dieses Problem leicht überwinden. Deutschland bietet aufgrund des wachsenden Bedarfs an Ärzten Menschen aus dem Ausland eine neue Lebensperspektive. Es bietet nicht nur Fachärzten Arbeitsmöglichkeiten, sondern öffnet auch Allgemeinmedizinern die Tür zur Facharztausbildung, und das mit großzügiger finanzieller Unterstützung.

Warum vertrauen die Deutschen so sehr auf andere Länder in medizinischer Ausbildung? 

Der Grund liegt darin, dass sie selbst die medizinischen Gesetze verfasst haben. Doch in einem so heiligen Beruf ist Kommunikation die Grundvoraussetzung – und das erfordert eine gemeinsame Sprache. Deshalb verlangt Deutschland, dass alle Ärzt*innen in der Lage sind, auf Deutsch zu kommunizieren. Diese Fähigkeit muss durch ein Zertifikat nachgewiesen werden – idealerweise durch TELC, Goethe oder TestDAF. Ein Sprachzertifikat auf dem Niveau B2-C1 eröffnet zahlreiche Fachrichtungen in Deutschland.

Welche Fachbereiche sind besonders gefragt?

 Wie überall auf der Welt sind einige Fachrichtungen beliebter als andere – zum Beispiel in der Chirurgie Augenheilkunde und plastische Chirurgie, in der Inneren Medizin Psychiatrie und Biochemie. In bestimmten Bereichen, etwa der Psychiatrie, in der Sprache grundlegend ist, wird daher ein höheres Sprachniveau wie C2 verlangt. Doch diese Anforderungen sollen nicht abschrecken, sondern prüfen, wie sehr man sich wirklich für das Fach interessiert.

Nach Abschluss der Facharztausbildung hat man viele Möglichkeiten: Man kann einen weiteren Schwerpunkt wählen oder sich sogar in einem völlig anderen Bereich spezialisieren. Der große Vorteil ist, dass die abgeschlossene Facharztausbildung in Deutschland anerkannt ist – so sehr, dass man sich fragt:

„In welchem Land möchte ich heute als Arzt arbeiten?“

Man wird einer der Ersten sein, der mit neuen Geräten und Methoden arbeitet. Laut dem deutschen Forschungsinstitut lagen allein die Gesundheitsausgaben im Jahr 2006 bei fast der Hälfte der damaligen gesamten türkischen Auslandsschulden. In nur zwei Jahren könnten die Gesundheitsausgaben Deutschlands die türkischen Auslandsschulden tilgen – das zeigt, welches Potenzial Deutschland für medizinische Forschung bietet.

Wie ist die Arbeitsatmosphäre in deutschen Krankenhäusern oder Kliniken? 

Wäre es ein anderes Land, könnte man antworten: „Das kommt auf das Krankenhaus an.“ Aber in Deutschland ist das anders: Der Rang zählt nicht viel, denn für die Deutschen gilt das Prinzip: „Ein Mensch ist ein Mensch – unabhängig von Name, Herkunft, Religion oder Hautfarbe.“ Egal in welchem Krankenhaus, auf welcher Station oder in welcher Position – man wird stets als „Herr“ oder „Frau“ angesprochen.

Wie hoch ist mein Gehalt?

 Deutschland ist ein sozial orientierter Staat. Niemand wird gezwungen, auf grundlegende Rechte wie Nahrung oder Obdach zu verzichten. Man wird also nicht hungern, auch wenn man nicht arbeitet. Aber es wird auch niemand übermäßig reich – zumindest nicht im öffentlichen Dienst. In der Privatwirtschaft gilt natürlich das Steuerrecht. Mit anderen Worten: Man wird ein qualitativ hochwertigeres Leben führen, aber man sollte sich bewusst sein, dass in Deutschland alle dieses Leben führen. Die Höhe des Gehalts ist also relativ. Denn für die Deutschen sind Zahlen nur Zahlen.

Will man ein eigenes Krankenhaus oder eine Praxis eröffnen, braucht man nur eins: die Steuern zu zahlen. Und der Staat unterstützt solche Vorhaben umfassend.

Wie lernt man Deutsch? 

Besucht unbedingt einen seriösen Sprachkurs, der auf die Zertifikatsprüfungen von Goethe oder TELC vorbereitet. Bevor man einen Kurs wählt, sollte man sich informieren, worauf man achten sollte – dafür empfehlen wir Ihnen dringend, unseren Leitfaden zur Kurswahl zu lesen.

Wir beantworten gerne all Ihre Fragen und helfen, wo wir können. Denken Sie daran: Wissen kostet hier nichts – solange Sie wirklich wissen wollen. Vielen Dank fürs Lesen.

Das Leben gehört denen, die bereit sind, ein Risiko einzugehen. kafkadil.com